Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyanet merkez teşkilatında görev yapan personelle bayramlaşmasının ardından tartışma konusu olan Hilal konusunda başarılamayan birliğe değindi. Görmezin Hilal ile ilgili açıklamaları: Ramazan’dan hemen önce yaptığımız bir toplantı ise, sonuçları itibariyle çok muhteşemdi ama bayrama girişle birlikte toplantının kendisi bizim için üzüntü kaynağı oldu. İlk defa gerçekleştirilen ve üç sene üzerinde çalıştığımız Uluslararası Hicri Takvim Birliği Konferansı’na bütün İslam ülkeleri katıldı. 2013 yılından itibaren bu toplantıya hazırlık yapmıştık. Bu toplantıda astronom ve fakihlerden oluşan bir komisyon oluştu. Bu komisyon, çalıştaylar düzenledi. Büyük kongreye iki takvim sistemiyle gidilmesi kararlaştırıldı. Bu ikili takvim “Tekli ve İkili Takvim” sistemiydi. Bütün âlimler burada konuştular ve tartıştılar. Tekli takvim üzerinde karar kılındı. Biz de topluma ilan ettik. Dünyaya sevincimizi paylaştık. İslam dünyasını dünyanın gözünde küçük düşüren bu yanlışlıktan artık vazgeçeceğiz, Ramazan ve bayramlarımıza birlikte gireceğiz diye umut etmişken, İslam dünyası olarak bu vahdeti yine yakalayamadık. İşin üzücü tarafı şu idi: NASA’nın 5 sene önce Jüpiter’e gönderdiği Juno adlı uzay aracının aynı gün 5 sene yolculuktan sonra Jüpiter’e ulaşmasıydı. Juno adlı uzay aracının Jüpiter’e yerleşmesiyle İslam dünyasının hilali bulamayışının aynı güne ve aynı zamana denk gelmesi İslam medeniyeti açısından üzüntü vericidir. Buna çok üzüldük. Bayrama farklı girmemizden dolayı birçok ülkenin Diyanet İşleri Başkanını aradım. Bana “Hocam Kâbe başka ülkede” diye cevap verdiler. Ben de onun üzerine açıklama yaptım: “Kâbe bizim kıblegahımızdır, vakit belirleme yerimiz değildir” diye. Cenab- Hak, “İnsanların vakit belirme yeri hilaldir. Ben o aya ışık yerleştirdim, yıllarınızın hesaplarını oturup yapasınız” diyor. Bunlar çok açık Kur’an hakikatleri olduğu halde bunu İslam dünyasına izah edemedik. Toplantıda alınan kararların hiçbir şekilde itibar edilmeyişi de bizi çok ciddi düşündürüyor. Yeni bir strateji belirleme noktasında Din İşleri Yüksek Kurulumuza büyük görevler düşüyor. |